Neden Tanrı sunuların sunulmasını emretmiştir?

Değerli Dost

Selâm! Belki, neden size bu mektubu yazdığımı düşünüyorsunuz.  Genellikle tanımadığım bir kişiye yazdığım zaman, önemli bir şey söylemek istediğim içindir.  Şimdi kendimi öyle hissediyorum.

Sunu, bir çok kişi için önemli bir konudur.  Müslümanlar için kurban bayramı, sununun anıldığı bayramdır.  Yahudiler için Fısıh Bayramı, sununun anıldığı bayramdır.  Hıristiyanlar için ise Paskalya haftası, sununun anıldığı bayramdır.  Dini yaşamda neden sunuların çok önemli olduğunu düşündünüz mü hiç?  Tanrı’nın sunuların sunulmasını buyurduğunu biliyoruz. Çünkü, O İbrahim’e oğlunu sunu olarak sunmasını söylemiştir.  Ayrıca, Musa’ya sunular sunmasını emretmiştir. Ama neden Tanrı, sunuların sunulmasını buyurmuştur? Bu, önemli bir sorudur.  Bu soruya, yanıt olmadığı sürece, Tanrı’nın tüm tarih boyunca insanlara söylediği tüm şeyler tamamen karmakarışık görünecek!  Tanrı’nın Adem’e, Musa’ya, İbrahim’e, İsa’ya ve başka peygamberlere verdiği ilkeleri araştırmamız önemlidir. Bu şekilde, bu çok önemli konu hakkında daha çok bilgi öğrenebiliriz.

Kısa bir zaman önce, Tanrı Söz’ünü seven ve O’nun sözünü dinleyen bir Hıristiyanla temasa geçen saygın, zeki, hukuk profesörü olan bir Müslümanla tanıştım.  Bu iki kişi güzel bir şekilde tartışmışlardır.  Zaman geçtikçe, inançlarının farkları ve banzerlikleri konusunda sık sık tartışmaya başlamışlardı.  Kısa bir süre sonra Müslüman profesör, Hıristiyan arkadaşının imanı hakkında daha çok okumaya karar vermiştir.  Arkadaşı için, hayati önem taşıyan bir inanç olduğunu öğrenmiştir.  Bu inanç, günahı bağışlatan bir sununun gerekli olmasıydı.  Hıristiyan adam, sununun olmadığı zaman günahkâr insanın asla tam olarak kutsal olan, Tek Tanrı’nın huzuruna giremeyeceğine inanıyordu. Bu profesör, özenle çalışması ve önemli keşfi için övgüye layıktır.  Bu inanç, aslında Tanrı’nın Kutsal Söz’ünde sık sık ve açık olarak ilân edilen, onsuz şaşırtıcı görünen sözlere ve olaylara anlam veren bir temadır.

Tanrı sizi esenliğiyle kutsasın.

Değerli Dost

Önceki mektuba, önemli bir soruyla son verdim, ‘Tanrı, neden sunuların sunulmasını buyurmuştur?’  Bu mektupta, o soruya yanıt vermeye çalışacağım.

Tanrı Adem ve Havva’yı yarattığı zaman, onları mükemmel bir bahçeye yerleştirdi.  Ama,  buyruklarını dinlemedikleri için Tanrı, Adem ve Havva’yı bahçeden kovmak zorunda kaldı.  O zaman Tanrı, Adem’e ve Havva’ya biri bedensel ölüm olmak üzere, suçlarının sonuçlarını anlattı.  Onları ayartmış olan yılana ‘Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.’ (Kutsal Kitap, Yaratılış 3:15)

Burada Tanrı, Şeytanın gücünün kadının soyu aracılığıyla ezileceğine söz veriyor.  Bu nasıl olacak? Tanrı bize, bu konuda daha fazla bilgi vermiş midir? Evet, vermiştir.

Kayin ve Habil Tanrı’ya sunu getirdikleri zaman, Tanrı bu konuyu açıklamaya başlamıştır.  Yaratılış’ta şöyle yazılmıştır: ‘Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB’be sunu getirdi. Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. RAB Habil’i ve sunusunu kabul etti. Kayin’le sunusunu ise reddetti. Kayin çok öfkelendi, suratını astı.  RAB Kayin’e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın?  Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.” (Kutsal Kitap, Yaratılış 4:3-7)

Tanrı neden Habil’in sunusunu kabul etti de Kayin’in sunusunu reddetti?  Bu sorunun yanıtını, Tanrı’nın Kayin’e söylediği sözlerden öğrenebiliriz.  Tanrı, Kayin ve Habil’e ne tür sununun getirmeleri gerektiğini söylemiştir mutlaka.  Habil, sürüden ilk doğan hayvanlardan olan doğru sunuyu getirmiştir.  Kayin, doğru sunuyu getirmemiştir.  Tanrı’yı hoşnut eden sunu yerine, kendi seçtiği sunuyu getirmiştir.  Kutsal Kitap’ta şu sözler yazılmıştır ‘Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, ama sonu ölümdür.’ (Kutsal Kitap, Süleyman’ın Özdeyişleri 14 :12) ‘Habil’in Tanrı’ya Kayin’den daha iyi bir kurban sunması iman sayesinde oldu. İmanı sayesinde doğru biri olarak Tanrı’nın beğenisini kazandı. Çünkü Tanrı onun sunduğu adakları kabul etti. Nitekim Habil ölmüş olduğu halde, iman sayesinde hâlâ konuşmaktadır.’ (İncil, İbraniler 11:4)  Kayin’in yolunu seçenlere ciddi bir uyarı verilmektedir.  Gururu yüzünden, Tanrı’nın yetkisini reddederek kabul edilemez bir sunu sunmuştur.

İnsanın Tanrı’ya karşı suç işlediğini, buyruklarını söz dinlemeyerek, ona utanç verdiğini öğrenmişiz.  Tanrı’nın doğru öfkesini yatıştırmak, adaleti ve onurunu onaylamak için, bu günahın hesabının verilmesi gerekir. Tanrı, ‘Ölecek olan, günah işleyen candır’ (Kutsal Kitap, Hezekiel 18 :4b) ve ‘günahın ücreti ölümdür’ (İncil, Romalılar 6 :23) demiştir.

Bugün, halâ sunu gerekiyor mu?  Halâ Tanrı’nın doğru öfkesini yatıştırıyor mu?  Sunu için hâlâ bir amaç var mı?  Varsa, sununun şartları nelerdir ve neye yarıyor?  Önümüzdeki mektuplarda, şu konular hakkında daha çok bilgi edineceğiz.

Tanrı sizi esenliğiyle kutsasın.

Değerli Dost,

Bir önceki mektubumuzu, sunu hakkında bir kaç soru sorarak sona erdirdik.  Bu mektupta, Tanrı’nın nasıl yedek, yani bir yaşam yerine başka bir yaşam, sağladığını öğreneceğiz.  Tanrı, şahsen, bize bu konuları anlamamıza yardım edeceğine dair söz vermiştir. Duayla, kendimizi alçaltarak, bize öğretmesi için ricada bulunmamız gerekir.

Bir gün Tanrı, İbrahim’e dağa giderek oğlunu yakmalık sunu olarak, sunmasını emretmiştir.  Birlikte giderlerken oğlu, kuzunun nerede olduğunu sordu.  İbrahim, ona kuzuyu Tanrı’nın sağlayacağını söyledi.  Sonra, İshak’ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı.  Onu boğazlamaya hazır olduğu an, Tanrı’nın meleği göklerden seslenerek çocuğa dokunmamasını söyledi.  İbrahim çevresine bakarak, çalılara takılmış bir koç gördi.  Bu koçu alarak, onu Rab’be sundu.  Koç öldü, oğlu ise yaşadı.  Tanrı mahkum olanın yerine geçmek için, bir yedek göndermişti.

Çok isyankâr bir oğlu olan bir yargıç hakkında bir öykü anlatılmaktadır.  Bu oğul, babasına çok üzüntü ve dert getirmiş.  Bir gün hırsızlık yaptığı için mahkemeye getirilmiş.  Suçlu bulunmış ve mahküm edilmek üzere babası olan, yargıcın önüne getirilmiş.  Mahkeme salonunda bulunanlar, yargıç ve hırsız arasında olan özel ilişkiden haberdarmış.  Hükmü çok ilgiyle beklemişler.  Yargıç görevinden vaz geçecek miydi? Yoksa, adaleti savunarak oğlunu cezalandıracak mıydı?  Kalabalık seyrederken, baba yasada bu suç için verilebilen en sert para cezasını vermiş. Kalabalık şaşa kalmış Bazıları neredeyse kızmış. Çünkü babanın çok katı yürekli olduğunu düşünmüşler.  Sonra herkesi şaşırtarak, baba hukuki cüppesini çıkartmış ve kürsüden inerek şöyle demiş: ‘Oğlum asla bu para cezasını ödeyemez, ama adaletin yerine gelmesi gerek. Ben onun yerine cezayı ödeyeceğim.’

İbrahim’in itaatı ve Tanrı’ya güvenmesi yüzünden Tanrı ona şu sözü verdi; ‘soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün uluslar kutsanacak.’ (Kutsal Kitap, Yaratılış 22:18).  Tüm ulusları kutsayacak olan bu vaat edilen soy kimin?

Tanrı’nın bu vaadı, yedek olarak bir sunu sağladığı, aynı zaman da vermesi anlamlı mı?  Ben, anlamlı olduğuna inanıyorum.  Belki, bunu nasıl bildiğimi soruyorsunuz. Cevap şu: Tanrı devamlı Kutsal Sözü aracılığıyla planını açıklıyor.  Önümüzdeki mektupta Tanrı’nın planını nasıl açıkladığına bakacağız.

Tanrı sizi esenliğiyle kutsasın.

Değerli Dost

Önceki mektupta, Tanrı’nın bir yedek sunu sağladığını gördük.  İbrahim’in oğlunun sunulması yerine, bir koç sunulmuştur.  Bu, Tanrı’nın sunu hakkında bilmemizi istediği önemli bir noktadır.  Ama, Tanrı bunu tarihte sadece bir defa mı yapmıştır?  Tanrı, başka yedeklerin sunulmasına izin verdi mi?  Tekrar Tanrı’nın bizi doğru yola yöneltmesi için dua ediyoruz.

Kutsal Kitabı okumaya devam ettiğimiz zaman, Tanrı’nın peygamberi Musa aracılığıyla halkını Mısır’dan kurtarması hakkında bilgi ediniyoruz. (Kutsal Kitap, Mısır’dan Çıkış 3 – 15).  Tanrı, Musa’yı Firavun’a, halkını kölelikten serbest bıraksın diye rica etmesi için gönderdi.  Firavun gitmelerine izin vermediği için, Mısır ülkesine belalar gönderdi.  En kötü bela, onuncuydu, Ama, Tanrı İsraillilerin bu korkunç beladan kurtulmaları için yönerge verdi.  Koyun ya da keçilerden, kusursuz, erkek ve bir yaşında bir kuzu seçeceklerdi.  Ayın onuncu gününden, on dördüne kadar o kuzuya bakacaklardı.  Sonra kuzuyu boğazlayıp, eti yiyeceklerdi.  Kuzunun kanı, evin yan ve üst kapı sövelerine sürülecekti.  Tanrı, bu eylemlerin anlamını şu sözlerle açıkladı: ‘O gece Mısır’dan geçeceğim. Hem insanların, hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır’ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben ,RAB’bim. Bulunduğunuz evlerin üzerindeki kan sizin için belirti olacak. Kanı görünce, üzerinizden geçeceğim. Mısır’ı cezalandırırken, ölüm saçan size hiçbir zarar vermeyecek.’ (Kutsal Kitap, Mısır’dan Çıkış 12:12-13)  Tanrı tam söylediği gibi yaptı.  Halkı arasında ölen yoktu. Ama, Mısırlıların ilk doğanları hep öldürüldü.  Bu, başka bir Kuzunun iyi bir simgesidir! Yüzyıllarca sonra, Yahya peygamber, dünyanın günahını ortadan kaldıran sevgili bir Kuzu hakkında peygamberlik yapmıştır.  Bu sunu, kusursuz, mükemmel bir sunu olacaktı.  Sunulmadan önceki dört gün, bir ay, iki ay veya bir yıl bile ona bakılmış değil, ta ebediyetten hazırlanan bir Kuzu olacaktı.  Ondan daha iyi bir sunu var mı hiç?  Bundan daha değerli bir sunu bulunabilir mi?  Bu sununun kanı aracılığıyla bir çok kişi ölümden kurtulacaktı.  Tanrı bir yedek sağlayacaktı ama sadece bir yedek değil.  Ölümü ve kötüyü yenecek bir yedek olacaktı.  Tanrı kendini hoşnut eden sunular hakkında açıklama yapmaya devam etmiştir.

Tanrı sizi esenliğiyle kutsasın.

Değerli Dost

Önceki mektupta, Tanrı’nın tekrar bir yedek sunması hakkında bilgi edindik.  Bu sununun kanı, bir çok kişiyi ölümden kurtarmak için kullanılmıştır.  Tekrar, Tanrı’nın bizi doğru yola yöneltmesi için dua ediyoruz.

Tanrı, sözünü yerine getirmeye devam etmiştir. Sürüden ilk doğan insanın yerine, nasıl yedek olacağını anlatmaya devam etmiştir.  Tarih boyunca, insanın Tanrı’nın sözlerine güvenebilmesini sağlamak için, Tanrı ona özyapısını göstermiştir.  Musa’nın zamanında, iki bin seneden daha uzun bir zaman geçmlşti. Ama Tanrı, henüz sözünü yerine getirmemişti.  Hâlâ, planını açığa vuruyordu.  Musa’ya halkın itaat etmesi için yasalar vermiştirç Ama insanların günahlı yüreğini tanıdığı için bu yasalarla birlikte  sunular da takdim etmiştir.  Bu sunular, sonsuz amacını daha açık anlatacaktı.  Bu sunular hakkında sıkı kurallar vermiştir. Öyle ki gelecekte, Şeytanı ezecek olan söz ettiği zaman  O’nun sunusunu tanıyabilsinler.

Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın Musa’ya ve halkına verdiği kuralların bazıları bunlardır: ‘Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatır.’ (Levililer 17:11) KANLI BİR SUNU GEREKLİYDİ.

‘Eğer yakmalık sunu sığırsa, kusursuz ve erkek olmalı…Sunu kişinin günahlarının bağışlanması için kabul edilecektir.’  (Levililer 1:3a, 4b) SUNU OLARAK KUSURSUZ BİR ERKEK GEREKLİYDİ.

Mademki, sunuyu sunacak mükemmel bir birey bulunmadığı için, sunuyu sunan kişinin de mükemmel bir sununun kanıyla örtülmesi gerekiyordu.  Tanrı Musa’ya sunuların nasıl sunulacağı hakkında kural vermiştir.  Sunuyu sunan kişinin, kendisinin ve ailesinin günahları için sunu sunması gerekiyordu, Sonra, halkın günahları için sunu sunmak üzere Rab’bin huzuruna girebiliyordu. SUNUYU SUNAN KİŞİNİN GÜNAHLARI KANLA ÖRTÜLMELİ.

Ama, bu sadece kısa bir zaman günahı örtüyordu.  Bu nedenle, bu sunuların yıldan yıla tekrarlanması gerekiyordu. (İncil, İbraniler 10:1-18) Bu nedenle İncil şöyle diyor: ‘boğalarla tekelerin kanı günahları ortadan kaldıramaz’ (İncil, İbraniler 10:4). Ama, ayrıca şöyle diyor: ‘çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.’ (İncil, Romalılar 3:23) ve ‘günahın ücreti ölüm (Tanrı’dan sonsuz olarak ayrılmak)…’ (İncil, Romalılar 6:23)

Öyleyse insan, nasıl Tanrı’yla bir olabilir? Nasıl günahlarından arındırılabilir?  Tanrı, her insanın günah işlediği, Tanrı’yı utandırdığı ve ölümü hak ettiğini söylemiştir. Ayrıca hayvanların kanının günahı ortadan kaldıramadığını göstermiştir.  Bu nedenle, kusursuz, mükemmel bir sunu gereklidir.  Tüm dünyanın günahlarının bedelini ödeyebilecek, günahsız, yeterince büyük bir sunuyu nasıl elde edebiliriz?  Doğrusunu söylersek, bu soru aklımızda ikilem veya başka bir soru bırakıyor.  Ama, her şeyden üstün olan ve başlangıçtan beri her şeyi bilen Tanrı hiç bir zaman, kendini ikilemde bulmuyor.  Tanrı bu sorunun çözümünü vermiştir. Önümüzdeki mektupta bu çözümü inceleyeceğiz.

Tanrı sizi esenliğiyle kutsasın.

Değerli Dost

Bu son mektuptur, ama umarım bu konuyu araştırmamızın sonu olmayacak.

Bir önceki mektupta, Tanrı’yı hoşnut eden bir sunu için gerekli olan şartlara baktık. Ama, bu bizi ikilem durumunda bırakmıştır.  Tanrı’nın şartlarına uymak ve O’nun doğru gazabını yatıştırmak için gerekli olan, tek umudumuz olan mükemmel bir sunu nereden gelecek?  Dünyanın tüm halkının günahları için bedel olabilen bir sunuyu nerede bulacağız?

Bu sorunun cevabı, Tanrı’nın bizim için güvenilirlikle koruduğu İncil’de bulunmaktadır.  İncil bize Tanrı’nın tüm doluluğu, O’nda bedence bulunan Rab İsa Mesih’ten söz ediyor.  Tam Tanrı ve tam insan olduğu için, Tanrı ve insan arasında aracılık edebilir, gereken sunu olabilir.  Aşağıdaki parçalar İncil’dendir ve İsa Mesih’ten söz ediyorlar.   ‘Çünkü diyorum ki Mesih … Yahudiler’in hizmetkârı oldu. Öyle ki, atalarımıza verilen sözler doğrulansın ve öteki uluslar merhameti için Tanrı’yı yüceltsin…’ (İncil, Romalılar 15:8-9a) ADEM’E VE İBRAHİM’E VERİLEN SÖZLER, O’NDA GERÇEKLEŞTİRİLMİŞLERDİR.

‘O, öbür başkâhinler gibi her gün önce kendi günahları, sonra da halkın günahları için kurbanlar sunmak zorunda değildir. Çünkü kendini sunmakla bunu ilk ve son kez yaptı.’ (incil, İbraniler 7:27)  İSA TEK MÜKEMMEL SUNUDUR. İSA TEK MÜKEMMEL SUNUCUDUR.

‘Bunun gibi, İsa da kendi kanıyla halkı kutsal kılmak için … acı çekti. (İncil, İbraniler 13:12) TÜM İNSANLAR İÇİN KANINI SUNMUŞTUR.

‘Nitekim Mesih de bizleri Tanrı’ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü.’ (İncil, 1 Petrus 3:18)  ‘Çünkü kutsal kılınanları tek bir sunuyla sonsuza dek yetkinliğe erdirmiştir.’ (İncil, İbraniler 10:14)  İSA’NIN SUNUSU TANRI’YA GELEN HERKES İÇİN YETERLİDİR.

‘Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı’yla barışmış oluyoruz…’ (İncil, Romalılar 5:1) SUNUSU, KANINA İMAN SAYESİNDE BARIŞ SAĞLIYOR.

‘Önceki düzende çok sayıda kâhin görev aldı. Çünkü ölüm, görevlerini sürdürmelerini engelliyordu. Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir. Bu nedenle O’nun aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.’ (İncil, İbraniler 7:23-25).  SUNUSU DEVAMLI ETKİLİDİR.

Kutsal Sözü aracılığıyla, Tanrı sevgisi ve adaletini gösteriyor.  Tek gerçek Tanrı, vaatlarını bize veren ve bin yıllarca o vaatları güvenli olarak yerine getiren Tanrı’dır.  Bunu unutmamalıyız: Tanrı vaatlarını bize vermiştir.  Bu vaatları elde etmek için, Rab İsa Mesih’e günahımızı ortadan kaldıran sunu olarak inanmamız gerek.  Tanrı’nın doğru gazabının yatıştırılması için tek yöntem, İsa’nın sunusudur.  Yahya peygamberi, İsa Mesih’e işaret vererek, ‘İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu’ dediği zaman, bundan peygamberlik ediyordu.  İsa ise bu sözleri söyledi: ‘Yol, gerçek ve yaşam Ben’im. Ben’im aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelemez.’ (İncil, Yuhanna 14:6)  Ayrıca şu sözleri de söylüyor: ‘Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur.’ (İncil, Matta 11:28-29)

Tanrı’nın Kutsal Sözünden bu düşünceleri sizinle paylaşmama izin verdiğiniz için teşekkür ederim!  Arzum, bu mektupların Tanrı’nın Kutsal Sözü aracılığıyla, bize bildirdiği şeyler hakkında bir çok sorunuzu yanıtlamış olmalarıdır.  Bunlar, sadece Kutsal Kitap’taki öğretişlerin bir kısmıdır.  Kutsal Kitap bize Tanrı’nın özyapısı, insanların yaşamlarındaki eylemleri, Rab İsa Mesih’in öğretişleri ve mucizeleri ve gelecekteki şeyler hakkında bir çok bilgi veriyor.  En önemli olanı Tanrı’yla nasıl barışmış olabileceğimizi açıklıyor.  Belki bu mektuplardan dolayı, Kutsal Kitap hakkında daha çok bilgi öğrenmek istiyorsunuz.  Sorularınızı dört gözle bekliyorum.

Tanrı size esenliğiyle kutsasın.

Dostunuz

Mansur Masih